
Değişimi Başlatmak ve Disiplin Kültürü
Bir kültürü olan ve olgunlaşmasını tamamlamış organizasyon için kaçınılmaz bir şey varsa o da değişimdir. Zaman içinde, farklı nedenlerle gelişen olaylar, beklenen ve beklenmedik olay akışları organizasyonu zorlayıcı etkilerle değişime doğru sürükler. Bu akışı kontrol edebilmek mümkün olmayabilir. Ancak organizasyon bu akışı bir şekilde mutlaka yakalamalıdır.
Zamanı yakalamak ya da an’ın içinde kalmak diyebiliriz. Organizasyon açısından değişimi başlatabilmek, onu yaşayabilmek ve değişimin sonucunda konumunu yeni bir yere taşıyabilmek ancak kendisini ifade eden bir kültür sayesinde gerçeklik bulur. Değişim dönemlerinde ayakta kalamayan ve görece başarılı organizasyonlar bir kültür temelinde faaliyet göstermedikleri için ayakta kalmakta zorlanırlar.
Bu aşamada, iki temel kültür yapısından söz edeceğiz. Var olmayı pekiştiren disiplin kültürü ve yenilikçilik kültürü.
Disiplin Kültürü
Bir arada bulunan, aynı yapıda, aynı bölümde olan ve benzer amaçlara hizmet eden kişilerin ‘birlikte ve doğru öğrenme’ süreçlerini izlemesi birlikte başarmayı yaratmanın temel unsurlarından biridir. Bu süreç, kesintisiz olarak devam eden, başarıya giden yolda ve başarı kazanıldıktan sonra da sürdürülmesi gereken, hatta başarısızlıklarda bile ısrarla uygulanması gereken bir süreçtir.
Birlikte ve doğru öğrenen kişiler zaman içinde güçlü bağlılıklara sahip olurlar ve birbirlerine karşı dürüst davranış modelleri geliştirirler.
Ortak kültürün içinde öğrenmek, bilinenlerin ve organizasyonun bildiklerinin kesin işlerliğe kavuşturulmasıdır. Bu durum, teoriler oluşturulmasını ve tezler öne sürülmesini, organizasyonun bilgiyi kullanma becerisinin gelişmesini doğurur. Bütün bunlar çalışma kültürünü oluşturur. Bu kültüre ait temel yapı taşları sürekli eklemlenerek gelişir ve boyut kazanır. Ancak ana amaç daima çalışma kültürünün çekirdeğini oluşturur.
Kültür bir organizasyon biriminden diğerine normlar, değerler, yetenekler, varsayımlar, gelenekler, tavır ve davranış bakımından farklılık gösterir. Kendisini oluşturan bütün parçaların değerinden daha fazla ve etkili bir toplam değeri vardır. Ayrı unsurlara, bağımsız konulara indirgenmesi zordur. Öğrenme arzusuna ilişkin beceriler, görüş farkındalığı, ağlar ve işbirlikleri kurmak, dostluk bağlarını perçinlemek, gerekenleri süzme yeteneği göstermek, iç görü ve uyum, tepki gösterme farklılıkları kültür temelinde gelişir. Kendi içinde mizah barındırmalıdır. Gülmek ve espri yeteneği kültürün temel taşlarındandır.
Birbirini destekleyen özelliklerle yükseltilmiş varlık değeri söz konusudur. Değerlerin ve özelliklerin çelişkili, birbirine karşı geliştiği durumlarda varlık değeri zedelenir. Organizasyon, değerlerini bütünleyen özelliklere sahip olmalıdır. Bilgi, deneyim, organizasyon duygusu, amaç ve planlar, empati yeteneği, ilgi ve merak, sabır, esneklik, açıklık ve hoşgörü bu alanda gelişmeyi sağlayan önem gösteriyor. Kültürün koşullara uyabilen esnek yapısını korumasını ve ince bir çizgide ilerleme becerisi geliştirmesini bekleriz.
Burada denizcilik kültüründen örnek verecek olursak, disiplinin aynı zamanda bir hayatta kalma becerisi sağladığını vurgulamak yerinde olur. Başarılı bir liman seyri yapabilmek için bölgeyi bilen bir ekibin disiplinli çalışması söz konusudur. Seyir yardımcılarının iyi kullanıldığı ve seyir ortamı bakımından birbirini andırır yerlerin bilinmesinin gerekli olduğu bir seyir olduğunu belirtebiliriz. Tehlikeler ve akıntılar, gece ve kısıtlı görüş şartları görerek yapılması gereken seyri zorlaştıran etkenler olur. Kişisel ve örgütsel disiplin unsurları başarı için vazgeçilmezdir.
Ayrıca disiplinler ve disiplinlerin birbiriyle bağlantılı olarak organizasyon çerçevesinde uygulanması birlikte başarma ekiplerini yenilikçiliğe doğru hazırlar. Böylece, disiplinli bir organizasyon, bu tavrından ödün vermeden birlikte başarma mükemmelliğine ilerleme konusunda kilometre taşlarını geride bırakır.